Parmak emme davranışı 4 yaşa kadar olağan kabul edilen içgüdüsel bir davranıştır. Emme davranışı parmak, dil ve farklı maddeler şeklinde olabilir. Nedenlerine ilişkin çeşitli teoriler mevcut olup, aile içi yaşantılar, anne baba tutumları, stres vb durumların baskın olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Davranışın olumsuz fiziksel ve psikolojik sonuçları ve doğru bilinen yanlışlar tartışılmaktadır. Davranışın sönmesi için tutumlar, alışkanlık ve yaş gruplarının üzerinde durulmuştur.
Emme içgüdüsü anne karnından başlayarak doğumdan sonra da devam eden, hayatta kalmamızı sağlayan temel bir içgüdüdür. Genellikle yaşamın ilk 3 ayında başlar ve 3-4 yaşına kadar normal kabul edilebilen bir davranıştır (1) Bazen de daha geç dönemde taklit yoluyla başlayabilmektedir. Parmak emme aşırı olursa ve çocuk 5-6 yaşa geldiği halde sürüyorsa istenmeyen alışkanlık haline gelebilir.
Emme davranışı parmak ya da herhangi bir obje ile gerçekleşebilir. Başparmağın emilmesi ağırlıklı olarak karşılaşılandır. Fakat çarşaf, battaniye, oyuncak bebek, yastığın bir kısmı veya dilini emme şeklinde –özellikle başparmağı emme davranışı bittiğinde- seyredebilir. Parmak emme alışkanlığı, dil itme alışkanlığı ile birlikte ya da ayrı ayrı görülebilir.
Bu alışkanlığın uzun süreli devam etmesi ile ilgili olarak bebeklikte emme ihtiyacının yeterli olarak tatmin edilememesi, duygusal bozukluk, emme alışkanlığından zevk alma, bunun yanı sıra biberon emme, yarık dudak rahatsızlığı ya da uyku ile yakından ilişik olduğuna dair çalışmalar yapılmıştır.
Lorenz’e göre parmak emme eğilimi, stres durumunda ortaya çıkan yer değiştirme hareketidir. Lorenz bunu, hayvanlardaki çatışan iki içgüdünün eşanlamlı hale gelmesine (yani karşıt iki içgüdünün -kaçma, saldırma aynı zamanda uyarılmasına) benzetir.
Davis, Sears ve Miller; yeni doğmuş ve bardak, biberon, memeyle beslenen bebeklerin ilk on gün boyunca tepkilerini karşılaştırmıştır. Bu üç grubun, emme deneyimleri farklı olmasına karşın, davranışlarında belirgin bir farklılık yoktur. Dudak uyarımına karşı emme tepkisini ölçen testler göstermiştir ki, ilk on gün içinde memeyle beslenenlerin emme davranışlarında artış vardır, öteki iki grupta ise hiçbir değişiklik yoktur, iştah, ağlama ve spontane emme davranışında belirgin farklar görülmemiştir. Beşinci günden sonra, memeyle beslenenler de genel vücut aktivitesi öbür iki gruba göre biraz farklıdır. Bu uzmanlar, emme zevkinin, açlık ve susuzluk doyumuyla birleşmesi sonucunda ortaya çıktığını savunurlar.
Olası Nedenleri
Aile içi yaşantılar, yanlış anne-baba tutumu (baskıcı, aşırı disiplinli, aşırı koruyucu ve aşağılayıcı aile tutumları) gibi nedenlerin yanında, kalıtımsal nedenlerin de etkisi olabileceği düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalar, zaman zaman içe kapanıklığa, tırnak yeme, parmak emme gibi davranış problemlerinin eşlik edebildiğini göstermektedir(2)
Bu alışkanlığın sıkıntı, stres, açlık, hiperaktivite, üzüntü, zevk alma ve çeşitli bozukluklar gibi fiziksel ve duygusal uyarımlara bağlı olarak ortaya çıktığı da savunulmaktadır.
Olumsuz Etkileri
Parmak emmenin damak, diş deformasyonlarına, hava yutmaya, ağız enfeksiyonlarına, mide bağırsak bozukluklarına yol açtığı saptanmıştır.
Sillman, 20’si parmak emen 60 çocuğun ağız yapılarını doğumdan 13 yaşa kadar izlemiştir. Bu çalışmanın sonucuna göre, parmak emme dişlerin yerini değiştirebilir, ancak en önemli neden olarak görülmemelidir. Bununla birlikte, önceden varolan bozuk diş yapısını kolay etkileyebilir; diş yapısı düzgün olanları çok az etkiler ya da hiç etkilemez.
Bilinenin aksine
Bir kumaş parçasını ağzına koymayı alışkanlık haline getiren bir çocuk, kumaş parçası ortadan kalkınca bu alışkanlığından vazgeçmiştir. Ancak böyle alışkanlıklar, bazen eşlik eden araç ortadan kalktıktan sonra da sürebilir.
Parmak emme ve mastürbasyon zevk veren alışkanlıklardır, ancak bu, ilişkili olduklarını kanıtlamaz. Parmak emen çocukların sonradan mastürbasyon yaptıklarına ait hiçbir kanıt yoktur.
Bebeklikte birçok doktorun önerdiği gibi parmak emmeden emzik verilerek uzaklaştırılabilir. Ancak bu, sakıncalı bir uygulamadır. Çünkü çocuğun, birinci yıl sonunda parmak emmeye korkusuzca dönmesine yol açabilir.
Öneriler
Baskıcı tutum çocuğun olumsuzluğunu ve direncini artırır. Çocuk parmak emmeye, ana-babasının ilgisini çekmek ya da canını sıkmak için devam edebilir. Yasaklama, azarlama ve utandırmadan kaçınılmalıdır. Bunlar, çocuğun özgüvenini ve ana-babasına olan sevgisini sarsar.
Bebeklikte ya da daha sonra yalnız uyku sırasında görülen parmak emme, engellenme gerektirmez.
Uyanıkken görülen parmak emme, çocuğun yorgun, sıkıntılı, mutsuz olduğunu düşündürmelidir. Böyle bir durumda çocuğun içinde bulunduğu ortamı düzeltmeyi amaçlamalı, ana-babaların istenmeyen tutumları ele alınmalıdır.
Çocuk 4-5 yaşlarına geldiğinde parmağını emmeye devam ediyorsa kendisine telkinlerde bulunmak faydalı olabilir. Çocuğa bu yaptığının çocukça bir davranış olduğu başkalarının gözüne hoş görünmediği onun anlayabileceği bir dille anlatılır. Çocuklar bu yaşlarda genellikle büyük bir insan gibi olmaya, ebeveyni taklit etmeye özenir. Çoğu zaman onlar gibi davranır. Ebeveyn çocuğun bu durumunu çok iyi değerlendirmelidir. Kendilerinin parmak emmediklerini, çünkü bu durumun pek hoş olmadığını söylemeleri çoğu zaman etkili olabilir.(3)
5- 6 yaşındaki birçok çocuk, alışkanlığı bırakmaya hazırdır. Çocuktan alışkanlığından vazgeçmesinin istenmesi, sonuçta ödüllendirileceğini bilmesi, alışkanlığın sona ermesinde yeterli olabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.