Hiç arkadaşınız, eşiniz, çevrenizden herhangi birileri ağzınızın koktuğunu söyledi mi veya siz etrafınızdaki insanlarda bunu fark ettiniz mi? Yoksa siz de çevrenizdeki insanlar kırılmasın diye bu rahatsızlığa katlanıp söylemeyenlerden misiniz? Pek çoğumuz bu konudan muzdaribiz. Ağız kokusu insanın psikolojisini ve sosyal olarak iletişimini etkileyen bir problemdir. Öyleyse ağız kokusunun nedenleri ve çözümleri hakkında derinlemesine bir konuşalım.
Ağız kokusunun pek çok sebebi vardır, şimdi bunları detaylı bir şekilde inceleyelim.
-
Diş ve diş eti rahatsızlıklarına bağlı gelişen ağız kokusu
-
Solunum yolları ve mide rahatsızlıklarına bağlı gelişen ağız kokusu
-
Sistemik hastalıklar kaynaklı ağız kokusu
*Ağız kokusunun en önemli kaynağı ağız içerisindeki sorunlardır. Ağız içerisindeki diş eti iltihaplanmaları ve diş eti rahatsızlıkları, diş çürükleri, eskimiş ve değiştirilmemiş ya da iyi temizlenmemiş protezler, kaplamalar ve dolgular ağızdaki bakteri yükünü arttırır. Bozuk ağız hijyeni, düzenli diş fırçalamama durumlarıyla birlikte ortaya çıkan ağız içerisindeki bu fazla miktardaki bakteri yükü dil üzerinde ve özellikle dilin arka tarafında birikmekte ve kokuya neden olmaktadır. Tüm bunlar bir diş hekimi tarafından kalem kalem incelenir ve irdelenir. Öncelikle diş eti ve çevresindeki kanamalar, diş taşları ve dişeti iltihapları tedavi edilir. Sonrasında dişlerde bulunan çürükler ve eski, değişmesi gereken uyumsuz kaplamalar ve protezler değiştirilip tedavileri yapılmalıdır. En önemlisi bunlar yapılırken bireye ağız hijyeni eğitimi verilmeli ve kişi günlük diş bakımlarını düzgün bir şekilde yapmalıdır.
*Alerjik rinit, sinüzit, kronik farenjit gibi hastalıklarda ağız kokusunun bir diğer sebepleri arasındadır. Buradan gelen akıntılar burundan ve boğazdan kötü kokulu gazların gelmesini sağlamaktadır. Bademcik enfeksiyonları, bademcik taşları ve bademciğin girintili çıkıntılı yüzeyinde biriken gıdalar da ağız kokusuna sebep olmaktadır.
* Midede özellikle gastrit, reflü ve ülser ağız kokusuna sebep olmaktadır.
* Diyabet hastalarında ağız kuruluğu ve buna ilave ağızda aseton kokusu oluşur. Böbrek yetmezliği ve gut hastalarında ürik asit miktarı artmakta ve nefes daha çok idrar gibi kokmaya başlamaktadır. Karaciğer yetmezliğinde ise amonyak kokusu ağır basar.
Peki şimdi ağız kokusunu gidermek için neler yapabiliriz ona bir göz atalım.
Öncelikle bir diş hekimine gidip ağız içerisinde bir enfeksiyon, diş eti iltihaplanması, bozulmuş eskimiş hasar görmüş iyi temizlenmemiş kaplama ve protez varsa bunların değiştirilmesi gerekir. Ayrıca gece yatmadan önce dişlerin mutlaka fırçalanması, diş ipi ve ara yüz fırçalarıyla diş aralarının temizlenmesi, dil ve yanak içinin fırçalanması ağız kokusunu ciddi oranda azaltacaktır.
Bunların yapılmasına rağmen hala geçmeyen bir ağız kokusu varsa tam bir biyokimya testi yapılmasında fayda vardır. Biyokimya testlerinde kan şekeri, böbrek fonksiyonları, karaciğer enzimlerine bakılarak sistemik bir hastalığı olup olmaması saptanır.
Ağız içerisindeki bakteri yükünü azaltan birkaç tavsiyede bulunmak gerekirse; özellikle bol bol su içmemiz gerekir. Yeterli su içilmediğinde ağız kuruluğu meydana gelir ve ağız kokusu gelişir. Ayrıca tükürük salgısını artıran ekşimsi meyvelerin yenmesi ve sakız çiğnenmesi de ağızda sıvı ortamını artırarak ağız kuruluğunun giderilmesine katkıda bulunur.
İlave olarak ağız gargaraları kullanılabilir. Piyasada rahatlıkla bulabileceğiniz hazır ürünler mevcuttur. Bununla ilgili bazı bitkisel karışımlar da bulunmaktadır. Ayrıca A ve B12 vitamini ile çinko eksikliği ağız kokusunu artırır. Bu vitaminlerde eksiklikler varsa destek alınabilir.
Ağız kokusu çok önemli bir sağlık sorununa işaret edebildiği gibi psikolojik ve sosyal yönden kişiyi rahatsız edebilmektedir. Bu konunun çözüme kavuşması ve kişinin sosyal çevrede rahat bir şekilde yer edinebilmesi, sosyal çevreden uzaklaşmaması için ağız kokusunun mutlaka tedavi edilmesi gerekir.