Kaka yapmak, çocuklar için korkutucu olabilmektedir. Tuvalet eğitiminin verildiği 2-4 yaş arasında sıklıkla ortaya çıkan bu sorun, hem çocuk hem de ebeveynler için oldukça yıpratıcı olabilmektedir. Ebeveynler bir yandan çocuğun fiziksel sağlığı için endişe yaşarken, öte yandan çaresizlik hissedebilmektedir.
Çocuklarda kaka tutmanın pek çok biyolojik veya psikolojik nedeni olabilmektedir. Biyolojik herhangi bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığının değerlendirilmesi için, öncelikle bir çocuk doktoruna danışılmalıdır. Beslenme veya kaslarla ilgili herhangi bir sorun varsa, önce bunlar ortadan kaldırılmalıdır. Psikolojik nedenler açısından ise şunlar söylenebilir:
Kaka yaparken canının acıdığı bir deneyim yaşayan bir çocuk, daha sonra yine canının acıyacağını düşünerek kakasını yapmaktan korkmakta ve kaçınabilmektedir. Tutulan kaka içerde daha katı hale geldikçe ve kaka yapma süresi uzadıkça, bir sonraki kaka yapma deneyimi yine acılı olacaktır ve bu durum, çocuğun zihnindeki ‘kaka yapmak acıtır’ algısını pekiştirecektir. Burada, acılı kaka yapma deneyiminin çocuk için travmatik bir etki yarattığından söz edilebilir.
Bunun dışında tuvalet eğitiminin erken, geç veya yanlış verilmesi; çocuğun yoğun stres altında olması veya kakasını tutarak kontrolde hissetme ihtiyacını giderme çabası diğer kaka tutma sebepleri arasında olabilmektedir. Son faktörü biraz daha açmak gerekirse; aşırı kontrolcü veya mükemmeliyetçi aile yapısı, çocuğun kendisini baskı altında ve kontrol duygusu elinden alınmış hissetmesine neden olabilmektedir. Bu anlamda kaka tutma problemi aslında çocuğun yaşadığı diğer ilişki problemlerinin bir semptomu / göstergesi olabilmekte ve kakadan öteye geçerek ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki dinamikleri ele alınmalıdır.
Biyolojik olarak herhangi bir sebep belirlenemeyen kaka tutma öyküsü için mutlaka bir çocuk terapistinden destek alınmalıdır. Çocuğun kaka tutmasının arkasındaki psikolojik faktörler tespit edildikten sonra, bu faktörlerin giderilmesi ve ailenin tutumunda da yapılacak bazı değişiklik önerileri ile süreç olumlu şekilde sonuçlanabilmektedir.
Bu sebepten terapiye getirilen bir çocuk için oyun terapisi kullanılabilmektedir. Özellikle Deneyimsel Oyun Terapisi aracılığıyla, çocuk travmatik bir olay olarak yaşadığı acılı kaka yapma deneyimini, oyun odasında tekrar tekrar oynayabilmekte ve travmasını işleyebilmektedir. Bunun yanısıra evde ebeveynlerin katı veya kontrolcü tutumlarından kaynaklanan bir durum varsa, çocuk yine oyun terapisi aracılığıyla bu durumları da oyunlarında yansıtmakta ve hem kendisini güçlendirmekte hem de ebeveynlere soruna ve çözüme ilişkin ipuçları vermektedir. Bu ipuçlarının terapist tarafından ailelere iletilmesi, ailenin davranış ve tutumlarında yapacakları değişiklikler veya düzenlemeler ile hem kaka tutma problemi ortadan kalkmakta ve ayrıca çocuk ve ebeveynleri arasındaki ilişki ve iletişim daha sağlıklı bir boyuta taşınmaktadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.