İleri Evreli Glial Tümörler

İleri evreli glial tümörler, beynin veya omuriliğin glial hücrelerinden ama daha çok astrositlerden köken alan ve agresif bir şekilde büyüyen tümörlerdir. Bu tümörler genellikle habis (kötü huylu) olarak sınıflandırılır ve beynin diğer bolgelerine daha hızlı yayılma eğilimi gösterirler.

İleri evreli glial tümörlerin bazı isimleri şunlardır:

Glioblastoma multiforme (GBM): En yaygın ve agresif beyin tümörüdür. Astroglial hücrelerden köken alır.

Anaplastik astrositom: Astroglial hücrelerden kaynaklanan ve hızlı büyüme gösteren bir tümördür.

Anaplastik oligodendrogliom: Oligodendroglial hücrelerden kaynaklanan ve agresif bir şekilde yayılan bir tümördür. İleri evreli glial tümörlerin tam olarak neden oluştuğu belirlenememiştir, ancak bazı risk faktörleri ve genetik değişikliklerin rol oynadığı düşünülmektedir. Radyasyon maruziyeti, nörofibromatoz tip 1 ve tip 2 gibi genetik sendromlar, ailesel glioma geçmişi ve bazı kalıtsal faktörler ileri evreli glial tümörlerin oluşumunda etkili olabilir. Bu tür tümörler her yaşta ortaya çıkabilir, ancak yaşlı yetişkinlerde (60 yaş üstü) daha sık görülür. İleri yaş, erkek cinsiyet, beyaz ırk, ailesel glioma geçmişi ve radyasyon maruziyeti risk faktörleri arasındadır. İleri evreli glial tümörler bazen yavaş büyüyen düşük evreli tümörlerin ilerlemesiyle de ortaya çıkabilir. Düşük evreli glial tümörlerin çoğu ileri evreye geçiş yaparak habis dönüşüm gösterir. İlk evrelerde iyi huylu ve düşük evreli olan bu tümörler, zamanla genetik değişiklikler veya tedavi sırasında alınan radyasyon tedavilerinin etkisiyle anormal hücre çoğalması ile daha agresif bir yapı kazanabilir.

İleri evreli glial tümörlerin teşhisi ve takibi için şu yöntemler kullanılabilir:

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Beyin ve omuriliği detaylı bir şekilde görüntülemek için kullanılır. Tümörün konumu, büyüklüğü ve yayılımı hakkında bilgi sağlar. Konstrastlı MR da tümörün kontrastlanması glioblastomu teşhis etme de önemlidir.

Bilgisayarlı tomografi (BT): Tümörün varlığını ve bazı detayları göstermeye yardımcı olabilir. BT tümörün kafatası kemikleriyle ilişkisini ve içeriğinde kemikleşme(kalsifikasyon), kanama gibi durumların araştırılmasında MRdan daha üstündür. Ayrıca kontrastlı görüntüleme ile tümörün habisliği üzerine de bilgi verebilir.

Biyopsi: Cerrahi bir işlemle tümörden örnek alınarak laboratuvar testleri için incelenir. Tümörün doğasını ve evresini belirlemek için önemli bir teşhis yöntemidir. MR da glioblastom teşhisi koyulduğu zaman her zaman ilk seçenek cerrahiyle tümörün tamamının çıkarılmasıdır. Ama tümörün çok küçük veya ameliyata uygun olmayan derin hayati bölgelerde yerlemesi veya hastanın durumu ameliyata elverişli değilse(by-pass , ileri KOAH ve kalp yetmezliği olan yaşlı hastalar), doğrudan teşhis koyularak radyoterapi ve kemoterapi aşamalarına geçebilimek için biyopsi numunesi alınabilir. Beyin biyopsisi lokal anestezi altında başa stereotaktik bir çerçeve takılarak koordinat hesabıyla kafatasına hassas milimetrik bir delik açılarak yapılabilir. Biyopsi hastaları bir gün hastanede tutulduktan sonra evine taburcu edilir ve patoloji sonucu beklenerek sonuca göre ileri tedavileri planlanır. Tedavi İleri evreli glial tümörlerin tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.

Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

Cerrahi müdahale: Tümörün mümkün olduğunca tamamen çıkarılması hedeflenir. Ancak bazen tümörün tamamının çıkarılması mümkün olmayabilir. Tümörün tamamen çıkarılmasına, daha sonra radyoterapi ve kemoterapi verilmesine rağmen bu hastalarda tümör tekrar edecektir. İlk ameliyatta tümör ne kadar fazla çıkarılabilirse tekrar süresi o kadar gecikecek ve hastanın klinik seyri o kadar iyi olacaktır. Birçok hasta birden fazla sefer aynı tümör yatağından tekrar eden glioblastom nedeniyle opere edilir. Hastalığın gidişatını ve cerrahiden sonra radyoterapi ve kemoterapiye ne kadar iyi yanıt vereceğini belirleyen en önemli faktör hastanın genel durumunun iyi olmasıdır (kendi günlük işlerini yapabilmesi, bakımını yapabilmesi ve yürümesini konuşmasını engelleyecek bir sakatlığının olmamasıdır). Ameliyat öncesi ve sonrası günlük yaşamında bağımsız kalabilen hastalar tedavilerde en yüz güldürücü sonuçları alan hastalardır.

Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak tümör hücrelerinin öldürülmesi veya kontrol altına alınması amaçlanır. Tümörün boyutları yerleşimine göre klasik yöntemle tüm beyin ışınlama veya modern stereotaktik radyocerrahi yöntemleriyle tümör yatağı ışınlanabilir (Gamma-Knife, True Beam, Cyber Knife gibi). Tüm beyin ışınlamada yan etki riski yüksektir ve bu risk tecrübeli radyasyon onkologları tarafından modern cihazlar kullanılarak azaltılabilir.

Kemoterapi: İlaçlar kullanılarak kanser hücrelerinin öldürülmesi veya büyümesinin durdurulması hedeflenir. Kemoterapi genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanabilir. Yan etkisi diğer kanser kemoterapilerine kıyasla çok kabuledilebilir düzeyde düşüktür. Yinede bu hastalar vücut-kitle endekslerine göre tedavi edilmeli ve yanetkiler için sıkı takip edilmelidir. İlacın en sık yan etkileri bulantı ve kan hücresi yıkımına bağlı anemidir.

Hedefe yönelik tedaviler: Bazı ileri evreli glial tümörlerde spesifik genetik değişikliklere veya moleküler hedeflere yönelik tedaviler kullanılabilir. Bu tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeyi veya öldürmeyi hedefler. Günümüzde patolojiye ek olarak moleküler biyolojik testler bu tümörlerin davranışını açıklamaya yardımcıdır. MGMT ve IDH gibi genetik testlerle belgelenen bu parametreler bu tümör tedaviye ne kadar iyi yanıt vereceğini (prognozu) tahmin etmemize yardımcı olur ama ne yazık ki hastanın ömrünü uzatmada bir katkısı yoktur ve eldeki tedavi seçenekleri kısıtlı olduğundan tedaviyi değiştirmez. Tedavi planı, tümörün evresine, büyüklüğüne, konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Uzman bir beyin cerrahı, bir onkolog ve radyasyon onkolojisi uzmanının oluşturduğu ekip tarafından değerlendirme yapılır ve hastanın tercihleri de dikkate alınır. İleri evreli glial tümörlerin tedavisi genellikle hastalığın kontrolünü sağlamak ve semptomları hafifletmek üzerine odaklanır, tam bir iyileşme genellikle mümkün değildir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu