Romantik ilişkiler de uyum sağlama başarısızlığı çift terapilerinde yada bireysel olarak ilişki için başvuru gerçekleştiren danışanlarda sık rastladığımız bir problemdir. Bu başarısızlık nasıl gerçekleşir?
Uyum sağlama başarısızlığı 5 adımda gerçekleşir.
1. Adım Sürmeli Kapı Anı: Bağlılık içeren bir ilişkide partnerler hem sözleri hem davranışlarıyla birbirlerinden destek ve anlayış beklerler. Örneğin bu “bana bir kahve getirir misin ?”Kadar basitte olabilir Korkutucu bir sağlık geçmişi sonrası “sana ihtiyacım var” kadar derin de. Tekliflerin hepsi her zaman açık değildir. Pek çoğu gözden kaçabilir, gözardı edilebilir yada yanlış anlaşılabilir. Partnerlerden biri “seni seviyorum” dediğinde ötekinin dönüp ona sarılmasını bekleyebilir. Ama o an bu duruma dikkatini vermeyen partnerden “Biliyorum “ cevabını duyar. Partnerlerden biri bağlantı ihtiyacını ifade ettiğinde diğer partnerin tepkisi ya kapıyı açmak yada kapıyı kapalı tutup sırtını dönmek olur. İlgi ve tepki içermeyen her tepki o kapıyı kapatacaktır. Uzun süreli ilişkilerin hepsi kötü kapanmış kapı tepkileri ile doludur. Partnerlerden birinin üzgün yada neşesiz hatta özellikle keyifli göründüğü ama diğerinin bunu anlamadığı anları ilişki ustaları çiftler bile Yaşar.
Partner yorgun, canı sıkkın yada başka birşeye odaklanmış olabilir. Çoğu zaman kişi böyle bir olaya tepkisiz kalmasının önemli olduğunu düşünmez.
Küçük bir olayın ilişkinin tüm bağlarını koparmayacağı kesindir. Ama mutsuzlukla sonuçlanmış ve olan bitenin sonrasında konuşulmaması tehlikelidir. Zamanla partnerler “Ben mi öncelikliyim yada biri/ birşey benden daha mı öncelikli ? “ gibi şeyler düşünmeye başlayabilir.
2. Adım: Pişmanlık Duyulacak Bir Olay Olur
Sürmeli kapı anında sırtını dönmenin sonunda çatışma alevlenir. Partnerinizin yüzünde kırgın yada suçlayıcı bir ifade farkedersiniz ve bazı işleri berbat ettiğinizi anlarsınız. Eğer şanslıysanız partneriniz sorun konusunda açık davranır. Hissettiğini ve kendisi için sorun olan kısmı tanımlayarak size söyler ve çözüm arayışı İçin bekler.
Karşısındakini kırmış olan partner yaşananları kabul edip kendi rolünün sorumluluğunu üstlenirse hasar onarılabilir. Ama bunun yerine sırtını dönerse ardından gelen acı ve öfke pişmanlık duyulacak olayın çatışma haline gelip patlamasına sebep olur. Her pişmanlık duyulacak olay çiftin karşılıklı güveninden bir parça kopartır. Partnerleri pişmanlık duyulacak olaya sürükleyen şeyler genellikle açık değildir.
İlişkiler karmaşıktır. Kapı kapandığında her iki partnerde yaralandığını hissedebilir. Arada yaşanan bu tür olaylar ilişkiyi mahvetmez. Ama hasarı kabullenmenin ve onarım yapamamanın takip ettiği bir sırt çevirme, çiftleri devasa bir adımla uyum başarısızlığına yaklaştırır.
3. Adım: Zeigarnik Etkisi : Zeigarnik Viyana da bir kahve de garsonların karışık siparişlerle yazmaya gerek bile başa çıktıklarını gözlemlemiştir. Garsonların belleklerinden etkilenen Zeigarnik onlarla görüştüğünde biraz önce masalara götürdükleri hiçbir siparişi hatırlayamadıklarını farketmiş. Siparişi götürdükten sonra garson tamamen unutuyordu. Bu gözleme Zeigarnik etkisi dedi.
TAMAMLAMADIĞIMIZ OLAYLARI,
TAMAMLADIKLARIMIZDAN DAHA İYİ HATIRLARIZ.
Bitmemiş meseleleri hatırlama olasılığımız işlediğimiz yada bir şekilde kenara bıraktıklarımızla kıyasla 2 kat daha fazladır. İlişkilerde itiraflarla, telafilerle ve birbirlerine karşı derin anlayışla biten tartışmalar genellikle kısa sürede unutulur ama arkalarında daha güçlü ve kalıcı bir ilişki kalır. 1. Basamaktaki incinme ve kırılma pişmanlık duyulacak bir olayla sonuçlandığında Zeigarnik etkisinden dolayı o incinme aktif belleğimizdedir. Ayakkabısının içine kaçmış bir taş gibi partnere ilişkin olumsuz tutumlarda artışa neden olan sürekli bir huzursuzluk kaynağına dönüşür.
4. Adım Olumsuz Duygu Baskınlığı Yönetimi Ele Alır Güven bir kez sarsıldığında partnerler ilişkinin içinin boşaldığını hissetmeye başlarlar. Artık iki dost olduklarını hissedemezler. Birbirlerini olumsuz bir ışık altında görme sıklıkları artar. Bunun etkisi altında ki kişiler nötr yorumlarda bulunma, hatta olumlu olayları olumsuz yorumlama eğilimindedir. Bir akşam partnerlerden biri akşam yemek pişireceğini söyler. Evliliğinden şikayeti olan partner kuşku ile tepki verir. Olumsuz duygu baskınlığı yüzünden partnerinin art niyetli olduğuna emindir. “Kesin yemek yapıyorsa ailesi gelecektir yada kesin kötü birşey yaptı ve bu onun telafisidir “diye düşünebilir. Sadece partnerinin nazik davrandığını düşünemez.
Olumsuz duygu baskınlığının en sık görülen etkisi nötr yada zararsız olan yorumları olumsuz olarak algılama eğitilimidir. Mutlu çiftler olumlu duygu algılamaya açıktır. Birbirlerinin nötr davranışlarını olumlu algılarlar. Ve olumsuz duyguları kendilerine alınmazlar.
Olumsuz duygu baskınlıkları sadece zaman zaman düşüncesiz
olduğunu değil aynı zamanda bencil biri olduğu inancını pekiştirir. Kuşkunun hakkı çıktığı zamanlar olabilir. Ama kuşkunun haksız olduğu zamanlar da olacaktır. Partnerin olumsuzluğu varsayımı ve beklentisi ilişkiye zarar verecektir.
5. Adım
Çiftin etkileşimleri olumsuzlaştıkça iletişim kurma çabaları giderek verimsizleşir. Hoşnutsuzlukların yapıcı bir biçimde ortaya dökülememesi,onarımların başarılı olmasını engelleyen dört olumsuz iletişim biçiminin habercisidir. Bunlar eleştiri,horgörme,savunmacılık ve duvar örme.
1.Eleştiri: İlişkinizde sizi mutsuz eden şeyleri mutlaka ifade edin ama saldırmak yerine nazik bir başlangıç yolu kullanın. Bu yaklaşım kaygınız hakkında açık bir yorumda bulunup ihtiyacınızı olumlu biçimde ifade etmeyi içerir.
2.Horgörü: partnerin aşığı olduğunu ima eden sözel bir tacizdir. Hakaretleri, alaycılığı, burun kıvırmayı Ve küçümseme içerir. 3. Savunmacılık: sözel suçlamaların hedefi oluyorsanız kendinizi savunmak istemeniz anlaşılabilir bir durumdur.Kendini savunma biçimleri haklı içerlemeyi, karşı saldırıya geçmeyi ya da mağdur gibi davranmayı kapsar. Savunmacı tepkiyi haklı bulabilirsiniz ama bu tutum çatışmayı sona erdirmez. Aksine gerilimi tırmandırr. Savunmacılığın panzehiri sorunun bir kısmı için sorumlulu kabul etmektir.
4. Duvar örme: Gerilim yükseldikçe fiziksel açıdan etkilenen partnerler dinlemekte olduğuna dair işaretleri baş sallama ,göz teması vermeyi bırakır. Bunun yerine Taşduvar gibi tepki vererek tüm uyarıcıları engeller. Duvar örme anlaşmazlığın çözülmesi yönündeki tüm umutları söndürür.
Bu problemler ve davranış biçimleri çiftlerin ilişkisinde farkedemediği noktaya gelebilir. Bu durumda bir danışmanlık ve çift terapisi seansı almaları çiftlerin kendilerini birbirlerinin gözünden ve kendilerini dışarıdan görmelerini sağlayacakları için değişime daha açık, probleme daha farklı çözümlerle yaklaşabilirler.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.