Ağzımız ve dişlerimiz bizim için çok önemlidir. Ağız, boşluğu ve en ufak değişikliği hemen fark eden aynı zamanda yapılan değişimlere uyum sağlayabilen organımızdır. Yapılan protezi kullanmak için mutlaka uyum süresine ihtiyacı vardır. Ağzınıza ve damağınıza uymalıdır. Bir ayakkabı gibi düşünelim; çoğu zaman vuruk yapabilir ve dişler de aynı bu şekilde damağınıza oturma aşamasında vuruk yapar. Bu gibi durumlarda dişlere alışabilmeniz için bir gün boyunca ağızdan çıkartmayınız. Vuran yerler belirlenip düzeltilir hastanın ağzına rahat bir diş sağlanır.
Protezler Çeşitleri;
1. Sabit Protez: Hastanın kendisinin çıkaramadığı kron-köprü gibi kaplama tarzı yapıştırma protezlerdir. Sabit protezler ağıza özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılan sökülmesi çok zor, çıkarıp takılamayan protezlerdir ve bunlara da kron-köprü yapıştırma protezleri denir.
2. Hareketli(Parsiyel) Protez: Hasta tarafından rahatlıkla takılıp çıkarılabilen protezler hareketli protez olarak adlandırılır.
a) Tam (Total, Damak) Protez: Tüm doğal dişlerin kaybedildiği durumlarda uygulanan protezdir. Bu tür protezler halk arasında “takma diş” olarak adlandırılır.
b) İskelet (Parsiyel, Yarım Damak) Protez: Bazı ana dişlerin var olduğu, bazılarının ise olmadığı hallerde takılıp çıkarılabilir bir protez yapılması gerekiyorsa bu tür protezler parsiyel protezdir. Parsiyel protezler ya klasik akrilik protezler şeklinde olur ya da iskelet protez(metal döküm) diye isimlendirilen tek parça dökümden yapılır. Bunlar ana dişlere tutunan ve kroşe denilen tellerle yerinde durur.
c) Hassas tutuculu protezler(çıtçıt, anker): Kısmen dişsiz ağızlara uygulanır kanca gibi dışarıdan görünen herhangi bir aparatı olmayan esnek, estetik, yarı sabit protezlerdir.
d) Implant Üstü Protezler: 2 şekilde yapılır;
Sabit: Implanttan destek alınarak yapılan köprü veya kronlardır. Zirkonyum veya porselen ile yapılanları ideal olanıdır.
Hareketli: Kemik desteği yetersiz ağızlarda tercih edilen implantlardan destek alınarak yapılan total(damak) benzeri protezlerdir, bunlar hareketli olmasına rağmen tutuculuk mükemmeldir.
e) Horlama Plakları: Uyku sırasında kasların yumuşaması ile alt çene geriye düşer ve horlama gerçekleşir, nefes alma tehlikeli bir biçimde kesilir, uyku sırasında yumuşak damağın titreşerek çıkardığı horlama sesi nefes verirken değil alırken olur. Horlama çok ciddi bir sosyal problemdir. Aşırı yorgunluğa neden olan horlama ertesi günün de verimsiz geçmesine sebep olur. Spor ve diyet uygulanmasının tedavide çok önemli etkisi vardır. Horlama plağı ile alt çenenin geriye düşmesi engellenerek horlama durdurulur.
f) Gece Plağı: Diş Gıcırdatma (bruksizim) toplumumuzda çok yaygındır ve genellikle bu alışkanlığa sahip bireylerin bundan haberi yoktur. Stresli, hassas ve titiz bir yapıya sahip olan bireylerde bruksizm daha fazla görülebilir. Dişlerde aşınma, kırılma, diş eti çekilmesi, dişlerde aşırı hassasiyet, çatlak, yanaklarda iritasyon (tahriş), kas ve çene eklemi ağrısı olarak kendisini gösterir. Tedavi için hastanın alt dişlerinin üzerine konulan gece koruyucuları diş gıcırdatmasının semptomatik tedavisinde kullanılan en önemli araçtır. Gece koruyucuları her zaman tek başına yeterli olamayabilir, bu nedenle hastalığın şiddetine göre gece koruyucularının yanında rahat uyumayı sağlayıcı kas gevşetici ilaçlar da kullanılırsa faydalı olabilir. Bununla birlikte mümkün olduğunca ilaç kullanmadan psikoterapi de çok faydalı olur.
Yemeklerden sonra protezler ağızdan çıkarılıp önce ağızda var olan dişler fırçalanmalı sonra protezler su ve fırça yardımıyla temizlenmelidir ve protezler genelde hekim tarafından aksi söylenmedikçe gece yatarken ağızdan çıkarılmamalıdır. Damak kenarlarında eğer vuruk oluşursa hekim kontrolünde bu vuruklar alınarak hastanın ağrısı geçirilip hasta ağrıdan kurtarılır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.