Varisi olan birçok hasta kaderine razı olur. Varisiyle yaşamaktan başka çaresi olmadığını ve tedavi olsada tekrarlayacağı fikriyle şikayetlerine katlanır. Ancak varisler için tedavi yöntemleri her geçen gün artmakta ve ne yazıkki birçok hasta bunu bilmeden yaşamını sürdürmekte…
Varis nedir?
Varis toplar damarların genişleyerek belirginleşmesi olarak bilinsede sadece estetik olarak değil aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına yola açan bir durumdur. Tanımı binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Öyleki milattan önce 5. yüzyılda Hipokrat varislerin tedavisinden bahsetmektedir. Buna rağmen varis tedavisindeki gelişmeler son yüzyılda olmuştur. Varisler damar boyutuna göre çeşitli tiplerdedir. 1 mm altında olan ve özellikle bacaklarda ince kılcal damarların örümcek ağı gibi gözlendiği varislere telenjiektazi denir. 1-3 mm arası olup biraz daha kalın damarların gözlendiği varislere retiküler varisler denirken 3 mm ve üstünde olanlar artık tam anlamıyla varis diye bildiğimiz o boğum boğum olan damarlardır.
Peki neden oluyor bu varisler;
Aslına bakarsanız -tam ispatlanmış olmasada- varisler çoğu zaman aileden miras kalıyor yani genetik yatkınlık oldukça önemli. Öyleki hem anne hem babada varis varsa çocukta büyük oranda yakın varis gelişebiliyor. Ama tek sorumlu anne ve babalarımız değil, aynı zamanda kendi tercihlerimizde oldukça fazla yer tutuyor nedenler arasında. Özellikle yaşam biçimimiz, mesleğimiz ve cinsiyetimiz, hatta seçtiğimiz kıyafetler bile önemli. Özellikle ayakta fazla kalan meslek gruplarından olan, berberler, kuaförler, hemşireler, cerrahlar, tezgahtarlar riskli gruplar arasında başlıca yeri alıyor. Başka neler mi önemli; obezite, gebelik, bazı ilaçlar ( özellikle kadınlarda kullanılan hormon ilaçları), hareketsiz yaşam gibi birçok faktör daha var.
Varisler nasıl oluşur?
Varis, vücudun özellikle de bacakların toplardamar sisteminin iyi çalışmaması sonucu ortaya çıkar. Bacaklardaki toplar damarlar yer çekimine zıt olarak çalışırlar ve bacaklardaki kirli kanı kalbe ulaştırırlar. Hal böyle olunca bu kanın geri kaçmaması için toplar damarlar içinde kapakçıklar vardır. İşte bu kapakçıkların bozulması ile varisler gelişmeye başlar. Varisler her hastada dıştan görülmeyebilir. Özellikle kilolu kişilerde yağ dokusu altında kalan toplar damarlar fark edilemeyebilir. Ancak varisler başka şikayetlerle kendini hissettirebilir. Özellikle günün ilerleyen saatlerinde artan ağrı, bacaklarda kaşıntı, gece krampları ve şişlikler sık görülen şikâyetler arasındadır. Ayrıca varisler ciltte çatlamalara ve kanamalara sebep olabilir.
Varisten korunmak mümkün mü?
Tabiki varisler insan yaşamı devam ettiği sürece oluşması doğal olan bir durum. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri ile varislerin azaltılmasıda pek ala mümkündür. Öncelikle kilo almamaya ve aldığımız kiloları vermeye gayret göstermeliyiz. Sigara içiyorsak acilen bırakmalıyız. Ayrıca mecbur kalmadıkça ayakta uzun süre kalmamak, istirahatlerimizi bacaklarımızı uzatarak yapmak, dar pantolon ve tayt giymemek, özellikle bayanlarda topuklu ayakkabı kullanımından uzak durmak, hareketsiz kalmamak, sauna ve kaplıca gibi sıcak ortamlardan uzak durmak önemli. Bununla birlikte yürüyüş, yüzme gibi sporlar, rahat ve bol kıyafetler ve varis çorabı kullanımı yararlı uygulamalardır.
Varisin tedavisi var mı?
Halk arasında varislerin tedavi edilemeyeceği ya da tekrarlayacağı yönünde yanlış bir kanı vardır. Genelde hastaların bize en sık sorduğu sorudur bu; “ Tedavi sonrası tekrarlarmı” ve “ tekrarlarsa ne olacak”. Varisi olan kişiler mutlaka uzman muayenesi olmalıdırlar. Günümüzde varisler için oldukça fazla tedavi seçeneğimiz var. Bunlar ilaçlar, varis çorapları ve açık veya kapalı ameliyat seçenekleridir.Cerrahi tedavi ise açık ve kapalı yöntemlerle uygulanabiliyor.
Hoşçakalın, Unutmayın varis kaderiniz değil……
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.