Çene kemiklerinde oluşan kistler genellikle sinsi karakterlidir ve yıllar içerisinde genellikle belirti vermeden oldukça büyük hale gelebilirler.
Çene kemiklerinde oluşan kistler diş kökenli ya da iltihabi kökenli olabildikleri gibi gelişimsel kökenli ya da farklı kökenlere sahip var olabilirler. Ancak çene kemiklerinde en sık rastlanılan kistler gömülü dişlerin çevresinde oluşan kistler ve dişlerin kök ucunda oluşan iltihabi kistlerdir.
Kistler çok büyük oranda hastalara ağrı hatta şişlik gibi bir belirti vermeyebilir. Yıllar içinde fark edilmeyen bu kistler oldukça büyük boyutlara ulaşarak ciddi rekonstrüktif cerrahiler gerektiren patolojilere dönüşebilirler. Yılda en az 1 kere yapılacak rutin diş hekimi kontrolü ve çene filmi değerlendirilmesi bu kistlerin büyümeden fark edilebilmelerini sağlayacaktır.
Çene kistlerinin tedavileri
Çene kistleri etkenlerine, büyüklüklerine ve tiplerine göre tedavi edilirler. Gömülü bir diş çevresinde oluşan kistin tedavisi cerrahi olarak kist ve gömülü dişin çekilmesidir. Uygun durumlarda çeşitli yardımcı tedavilerle gömülü dişler (Örneğin: Gömülü köpek dişi) normal yerine getirilebilir.
Dişlerin kök ucunda oluşan iltihabi kistler ise eğer diş kurtarılabilecekse kanal tedavisi ve ardından dişin kök ucunun cerrahi müdahale ile kesilmesi ve kistin çıkartılmasını içerir. Ancak dişler kurtarılamayacak durumda ise çekimleri yapılarak kist çıkartılır.
Eğer kök ucunda kist olan bir diş yalnızca çekilir ancak kist temizlenmeden bölgede bırakılırsa kist bütünlüğünü koruyarak varlığını sürdürecek hatta büyümeye devam edecektir. Bu tip durumlarda ikinci bir operasyonla kistin çıkartılması gerekebilir.
Büyük boyutlu veya cerrahi ulaşımı zor, önemli anatomik yapılara yakın kistlerin ise öncelikle özel cerrahi yöntemlerle zaman içerisinde küçültülmesi ve daha sonra küçük kistin alınması ile tedavi edilebilir.
Büyük boyutlu kistlerin çıkartılması sonrası eğer çene kemiklerinde ciddi hasar ve defektler oluşmussa bölgenin onarımı için vücudun başka bölgelerinden alınan kemik dokularının bölgeye transferi ya da titanyum plaklar ile bölgenin desteklenmesi gerekebilir.
Bu gibi nedenlerle tüm hastalıklarda olduğu gibi erken teşhis çok büyük önem taşımaktadır.