Her yaştan bireyi etkileyen, diş sert dokularında harabiyete sebep olan, toplumda en sık rastlanılan enfeksiyonlardır. Günümüzde sanayi devrimi ile hayatımıza giren şekerli ve yapışkan gıdaların tüketimi diş çürüklerinin de yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Diş yüzeylerinde oluşan ve dişe yapışan plaklar çürüklerin oluşmasına yol açan ana sebeplerdir. Diş yüzeyindeki plakların doğru bir diş fırçalama ile kaldırılmaması halinde plaklarda bulunan çürüğe sebep olan bakteri sayısı artar ve oluşan asit atakları sebebiyle diş yüzeylerinde çürük lezyonları meydana gelir.
Çürük Diş Tedavisi Nasıl Yapılır?
Diş çürüklerinde başarılı bir tedavi için düzenli diş kontrolü yapılması önemlidir. Çürüklerin ve boşlukların yeri ve boyutuna göre tedavi şekli değişiklik göstermektedir. Günümüzde diş hekimliğindeki gelişmeler ile beraber sadece çürük dokusunun temizlenerek minimum madde kaybı ile çürük lezyonları estetik restorasyonlarla restore edilebilmektedir.
DİŞ BEYAZLATMA
Sağlıklı ve beyaz dişler, günümüzde daha da artmış olan estetik beklentinin oldukça büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Diş hekimliği alanında geliştirilmiş materyaller sayesinde, diş beyazlatma işlemi basit bir uygulama ile diş hekimlerinin günlük klinik uygulamaları arasına girmiştir.
Diş beyazlatma nedir?
Diş yüzeylerinde çeşitli sebeplerle meydana gelmiş (sigara, kahve, çay, yaş vb.) organik ve inorganik renklenmelerin diş beyazlatma jelleri ile giderilmesi işlemidir.
Diş beyazlatma işlemi kimlere uygulanır?
İşleme engel herhangi bir diş eti rahatsızlığı olmayan herkese diş hekimi kontrolü ile uygulanabilir. İlerlemiş çürükleri ve diş eti rahatsızlığı olan hastalar tedavileri tamamlandıktan sonra beyazlatma işlemi yaptırabilir. Bunun dışında büyüme gelişmesini tamamlamamış, hamile ve emziren hastalara beyazlatma işlemi önerilmez.
KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ
Koruyucu diş hekimliği ilk dişlerin ağızda sürmesinden itibaren başlar. Çocuğunuzun ilk dişinin sürmesiyle beraber diş hekiminizi görünüz. Böylece ağız sağlığını koruma konusunda da bilgi sahibi olabilirsiniz. Diş hekimi ziyaretiniz ne kadar erken başlarsa, çocuğunuzun diş hastalıklarını koruma şansınız o kadar yüksek olacak, çürük oluşmadan önlem alabilecek ve çürüksüz, sağlıklı bir nesil yetiştirebileceksiniz.
Diş Hekiminin koruyucu tedaviye katkısı nedir?
Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve flor uygulamalarının hepsi çocuğunuzun diş sağlığının korunmasına yönelik uygulamalardır. Ama bunların dışında da uygulanan tedaviler vardır. Örneğin, fissür örtücü vb. uygulamalar diş hekimleri tarafından sıklıkla uygulanan yöntemlerdir.
DİŞ AŞINMALARI (ÇÜRÜKSÜZ SERVİKAL LEZYONLAR)
Diş yüzeylerinde meydana gelen bu aşınmalar birçok faktöre bağlı olarak meydana gelen dişin sert doku kayıplarıdır. Diş yüzeylerindeki bu aşınmalar sert diş fırçalama, bakteriyel olmayan ajanların erozyonu kaynaklı ve hastanın parafonksiyonel alışkanlıkları (diş sıkma vb.) sonucu meydana gelebilmektedir. Bu tip aşınmalar hastalarda hassasiyet ve estetik kaygılar yaratmaktadır. Günümüzde diş hekimliğinde restoratif tekniklerdeki gelişmelerle beraber dişlerde meydana gelen bu aşınmalar öncelikle etkili olan neden saptanarak tedavi edilebilmektedir ve hastaların estetik beklentileri karşılanabilmektedir.
GÜLÜŞ TASARIMI
Estetik diş hekimliği denilince akla gelen ilk kavramlardan biri ”gülüş tasarımı”dır. Gülüş tasarımı; çeşitli nedenlerle estetik açıdan görünümü bozulan dişler ve diş etlerinin hastaların yüz şekilleri ve gereksinimleri de göz önünde bulundurularak olabildiğince doğal ve güzel bir görünüme kavuşturulması işlemidir. Multidisipliner bir yaklaşım olan gülüş tasarımı, birçok işlemin bir arada uygulanmasıyla gerçekleştirilmektedir. Gülüş estetiğinin sağlanması için pembe estetik uygulamaları, lamina veneer, tam seramik kronlar ve zirkonyum kaplama uygulamaları yapılabilmektedir.
Pembe estetik nedir?
Diş etlerinde yapılan estetik uygulamaları içerir. Gülüş estetiğinin sağlanabilmesi için en az dişler kadar diş etinin sağlığı ve estetiği de önemlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
